Uygun Genotipin Seçimi
Bölgesel koşullarda verimli saf bir ırkın veya melez genotiplerin seçimidir. Arıcılığı ileri ülkelerde
ekonomik değerliliği belirlenmiş saf ırklar damızlık olarak kullanıldığı gibi aynı koşullarda bazı üreticiler tarafından
tercih edilen ve yalnızca üretimde kullanılan ticari hibritler de kullanılmaktadır. Belirli bir ıslah programı içerisinde
yetiştirilen ve kullanma hayvanı olarak tanımlanan bu hibritlerden ana arılar üretildiğinde yalnızca koloni gelişimi
amacıyla kullanılmaktadır. Ele alınacak ırk veya hibrit çeşidinin farklı koşullardaki verimliliği üreticinin kendi
koşullarında da geçerli olacağı konusunda herhangi bir garanti verilemez. Hatta dünyanın en değerli ırkı üreticinin
kendi koşullarında yetiştirdiği yerli bir genotip kadar verimli ve başarılı olmayabilir. Bu nedenle ırkların verimliliği
ile ilgili genel bilgiler ele alınarak veya kulaktan duyma bilgilerle bir ırk üzerinde denemeden seçim yapmak ve
hatta bütün ana arıları bu ırktan ana arılarla değiştirmek çok büyük bir hayal kırıklığı yaratabilir. Üretici kendi
koşullarında denenmiş ve başarılı olmuş ırk ve genotipler üzerinde durmaya özen göstermelidir.
Seleksiyon
Diğer çiftlik hayvanlarının ıslahında olduğu gibi arıların ıslahı da ancak seleksiyonla mümkündür.
Seleksiyon ise ileriki generasyonların ebeveynlerini belirlemek demektir. Seleksiyon ıslah populasyonu olarak
adlandırılan birçok arı kolonisi ile başlar. İlk önce istenen özellikler tesbit edilir. Bu özellikler; yüksek bal verimi,
hızlı ilkbahar gelişimi, tutumlu ve güçlü kışlama kabiliyeti, hastalıklara dayanıklılık, iyi huyluluk gibi genellikle
verimlilik ile ilgili olanlardır. Bunların yanı sıra morfolojik karakterlere de bakılır. Fakat bu dışsal işaretler, ikincil ve
daha zayıf seçim kriterleridir ve seleksiyon morfolojik özelliklere göre yapılmamalıdır. Arzu edilen verim ve
özellikler bakımından, aynı koşullarda diğerlerinden daha üstün olan kolonilerin ana arıları damızlık olarak seçilir,
diğerleri seleksiyon dışı bırakılır. Böylece verim yükselir ve modern arıcılık işletmelerinin ihtiyacı olan arılar üretilir.
Islahcı için önemli olan, koloninin anlık verimi değil, gelecek kuşaklara aktarılabilen genetik özelliklerdir. Bir
kolonide tesbit edilen ortalamadan yüksek verim, gelecek kuşaklara aynen aktarılmalı ve mümkünse
yükseltilmelidir. Sürekli başarı sağlanabilmesi için birkaç kuşak denenmiş, yörenin koşullarına uygun, kalıtsal
özelliği kanıtlanmış koloniler seçilmelidir.
Aşılanan larvanın yaşı
Döllü yumurtalardan oluşan ana arı ve işçi arı birbirinden çok farklı özellikler gösterirler. Bunun tek
nedeni ana arı olacak larvanın işçi arı olacak larvaya göre daha ilk andan itibaren sürekli daha zengin ve daha sık
arı sütü ile beslenmesidir. Bu nedenle, transfer edilecek larvanın mümkün olduğunca genç olması, başka bir
ifadeyle işçi arı olmaya yönelik beslenmemiş olması gerekmektedir. Larvanın yaşı büyüdükçe ana arının kalitesi
düşmektedir.
Bu nedenle aşılanacak larvaların, genelde 12-36 saatlik larvalar arasından olabildiğince genç olanlar tercih edilmelidir. 3 ve 4 günlük larvalardan yetiştirilen ana arıların diğerlerine oranla daha küçük yapılı
olması ovariol sayısının az, spermateka hacminin küçük ve sperma sayısının yetersiz olması bunların
performansının düşük olmasına neden olacaktır.
Bir araştırmada, aşılanan larvaların yaşı ile ana arının çıkış ağırlığı, vücut ağırlığı ve yumurtlama ilişkileri
incelemiş; çıkış ağırlığıyla yumurtalık ağırlığı arasında doğrusal ve önemli bir ilişkinin olduğu, ağır ana arıların
hafif ana arılardan yaklaşık % 40 daha fazla yavru ürettikleri ve ana arının çıkış ağırlığının güvenilir bir seleksiyon
ölçütü olarak kullanılabileceği saptanmıştır.
Yetiştirme Yönteminin Etkisi
Ticari ana arı yetiştiriciliği Doolittle’in geliştirdiği aşılama yöntemi ile yapılmaktadır. Ana arısı olmayan
güçlü kolonilere 30-45 adet bir günlük larva transferi ile yetiştirilen ana arıların kalitesi bölme yapmak sureti ile
doğal olarak yetiştirilen ana arılardan daha yüksek olmaktadır. Larva transfer yönteminde larvalar damızlık
kolonilerden alındığı için ileriki generasyonlarda genetik ilerleme sağlanabilmektedir. Transfer edilen larvanın yaşı
da kontrol edildiğinden daha kaliteli ana arı yetiştirmek mümkün olmaktadır. Doğal yöntemle yetiştirilen ana
arılarda larvanın yaşını kontrol etmek oldukça güçtür. Ayrıca, bu yöntemle damızlık kolonilerden yararlanma
olanağı oldukça sınırlıdır.
Larva transferi sırasında yapılan bazı uygulamalar da ana arının kalitesini etkilemektedir. Larva
transferinden hemen önce ana arı yüksükleri içerisinde 1/1 oranında sulandırılmış bir damla arı sütü ilavesi ile
aşılama randımanını artırmak ve ana arı kalitesini yükseltmek mümkündür. Bu uygulama ile larvaların temel
yüksüklere kolay aktarılması sağlanmakta, larvanın kuruması önlenmekte ve besin alması kesintiye
uğramamaktadır. Aşılama öncesi temel yüksüklerin ıslatılması ile larva kabul oranı artmaktadır.Ayrıca, arı sütü ile
temel yüksüklerin ıslatılması sonucu daha uzun ana arı yüksükleri ve daha ağır ana arılar elde edilmiştir.
Ana Arı Yetiştirilen Kolonilerin Gücü ve Kondisyonu
Ana arı kalitesini etkileyen en önemli bir faktör de larva transferi yapılan kolonilerin gücü ve
kondisyonudur. Arı sütü üreten genç işçi arıları fazla olan kuvvetli kolonilerde hem aşılama randımanı, hem de
yetiştirilen ana arıların canlı ağırlığı, kalitesi ve performansı yüksek olmaktadır. Zayıf, hastalıklı veya uzun süre
ana arısız kalmış yaşlı işçi arıların oluşturduğu kolonilerde yapılan ana arı yetiştiriciliğinde aşılama randımanı
düşük olmakta, daha küçük cüsseli, kalitesi yetersiz ana arılar yetiştirilmektedir.
Transfer Edilen Larva Sayısının Etkisi
Larva transferi yapılan başlangıç ve besleme kolonileri ne kadar güçlü olursa olsun bu kolonilere bir
defada 30-45 arasında veya en fazla 60 aşılama yapılmalıdır. Transfer edilen larva sayısı arttıkça aşılama
randımanı düşmekte, ana arı yüksüklerinin uzunluğu, ana arının canlı ağırlığı ve buna bağlı olarak kalitesi
azalmaktadır. Bu nedenle, başlangıç kolonilerine 4’er gün aralıklarla 30-45 aşılama yapılarak randımanlı ve
kaliteli ana arı yetiştirmeye çalışılmalıdır.
Yetiştirme Mevsiminin Etkisi
Kolonide yavru alanının en geniş, genç bakıcı işçi arıların en fazla bulunduğu ve besin kaynaklarının bol
olduğu oğul mevsimi, denetimli ana arı yetiştiriciliği için en uygun mevsimdir. Erkek arı üretimi de ilkbaharda martnisan
aylarında başlamaktadır. Yapılan bir araştırmada, Çukurova Bölgesinde ana arı yetiştiriciliğinin nisan ve
mayıs aylarında daha ekonomik ve randımanlı olduğu saptanmıştır. Ana arı yetiştiriciliği nektar ve polen
üretiminin en fazla, erkek arı populasyonunun en bol olduğu dönemlerde yapılmalı veya ana arı yetiştirilen
koloniler sürekli olarak şurup ve proteince zengin ek yemlerle beslenmelidir.
Bölgenin Erkek Arı Populasyonunun etkisi
Ana arılar gözden çıktıktan 6-8 gün sonra çiftleşme uçuşuna çıkar ve havada uçarken 8-10 erkek arı ile
çiftleşir. Çiftleşmeyi kontrol altına alabilmek ve kaliteli ana arı yetiştirmek için izole edilmiş bölgeler seçilmelidir.
Ana arı yetiştiriciliği yapılan bölgede yeterince erkek arı üretecek kuvvetli damızlık kolonilerin bulunması gerekir.
Bölgesel koşullarda verimli saf bir ırkın veya melez genotiplerin seçimidir. Arıcılığı ileri ülkelerde
ekonomik değerliliği belirlenmiş saf ırklar damızlık olarak kullanıldığı gibi aynı koşullarda bazı üreticiler tarafından
tercih edilen ve yalnızca üretimde kullanılan ticari hibritler de kullanılmaktadır. Belirli bir ıslah programı içerisinde
yetiştirilen ve kullanma hayvanı olarak tanımlanan bu hibritlerden ana arılar üretildiğinde yalnızca koloni gelişimi
amacıyla kullanılmaktadır. Ele alınacak ırk veya hibrit çeşidinin farklı koşullardaki verimliliği üreticinin kendi
koşullarında da geçerli olacağı konusunda herhangi bir garanti verilemez. Hatta dünyanın en değerli ırkı üreticinin
kendi koşullarında yetiştirdiği yerli bir genotip kadar verimli ve başarılı olmayabilir. Bu nedenle ırkların verimliliği
ile ilgili genel bilgiler ele alınarak veya kulaktan duyma bilgilerle bir ırk üzerinde denemeden seçim yapmak ve
hatta bütün ana arıları bu ırktan ana arılarla değiştirmek çok büyük bir hayal kırıklığı yaratabilir. Üretici kendi
koşullarında denenmiş ve başarılı olmuş ırk ve genotipler üzerinde durmaya özen göstermelidir.
Seleksiyon
Diğer çiftlik hayvanlarının ıslahında olduğu gibi arıların ıslahı da ancak seleksiyonla mümkündür.
Seleksiyon ise ileriki generasyonların ebeveynlerini belirlemek demektir. Seleksiyon ıslah populasyonu olarak
adlandırılan birçok arı kolonisi ile başlar. İlk önce istenen özellikler tesbit edilir. Bu özellikler; yüksek bal verimi,
hızlı ilkbahar gelişimi, tutumlu ve güçlü kışlama kabiliyeti, hastalıklara dayanıklılık, iyi huyluluk gibi genellikle
verimlilik ile ilgili olanlardır. Bunların yanı sıra morfolojik karakterlere de bakılır. Fakat bu dışsal işaretler, ikincil ve
daha zayıf seçim kriterleridir ve seleksiyon morfolojik özelliklere göre yapılmamalıdır. Arzu edilen verim ve
özellikler bakımından, aynı koşullarda diğerlerinden daha üstün olan kolonilerin ana arıları damızlık olarak seçilir,
diğerleri seleksiyon dışı bırakılır. Böylece verim yükselir ve modern arıcılık işletmelerinin ihtiyacı olan arılar üretilir.
Islahcı için önemli olan, koloninin anlık verimi değil, gelecek kuşaklara aktarılabilen genetik özelliklerdir. Bir
kolonide tesbit edilen ortalamadan yüksek verim, gelecek kuşaklara aynen aktarılmalı ve mümkünse
yükseltilmelidir. Sürekli başarı sağlanabilmesi için birkaç kuşak denenmiş, yörenin koşullarına uygun, kalıtsal
özelliği kanıtlanmış koloniler seçilmelidir.
Aşılanan larvanın yaşı
Döllü yumurtalardan oluşan ana arı ve işçi arı birbirinden çok farklı özellikler gösterirler. Bunun tek
nedeni ana arı olacak larvanın işçi arı olacak larvaya göre daha ilk andan itibaren sürekli daha zengin ve daha sık
arı sütü ile beslenmesidir. Bu nedenle, transfer edilecek larvanın mümkün olduğunca genç olması, başka bir
ifadeyle işçi arı olmaya yönelik beslenmemiş olması gerekmektedir. Larvanın yaşı büyüdükçe ana arının kalitesi
düşmektedir.
Bu nedenle aşılanacak larvaların, genelde 12-36 saatlik larvalar arasından olabildiğince genç olanlar tercih edilmelidir. 3 ve 4 günlük larvalardan yetiştirilen ana arıların diğerlerine oranla daha küçük yapılı
olması ovariol sayısının az, spermateka hacminin küçük ve sperma sayısının yetersiz olması bunların
performansının düşük olmasına neden olacaktır.
Bir araştırmada, aşılanan larvaların yaşı ile ana arının çıkış ağırlığı, vücut ağırlığı ve yumurtlama ilişkileri
incelemiş; çıkış ağırlığıyla yumurtalık ağırlığı arasında doğrusal ve önemli bir ilişkinin olduğu, ağır ana arıların
hafif ana arılardan yaklaşık % 40 daha fazla yavru ürettikleri ve ana arının çıkış ağırlığının güvenilir bir seleksiyon
ölçütü olarak kullanılabileceği saptanmıştır.
Yetiştirme Yönteminin Etkisi
Ticari ana arı yetiştiriciliği Doolittle’in geliştirdiği aşılama yöntemi ile yapılmaktadır. Ana arısı olmayan
güçlü kolonilere 30-45 adet bir günlük larva transferi ile yetiştirilen ana arıların kalitesi bölme yapmak sureti ile
doğal olarak yetiştirilen ana arılardan daha yüksek olmaktadır. Larva transfer yönteminde larvalar damızlık
kolonilerden alındığı için ileriki generasyonlarda genetik ilerleme sağlanabilmektedir. Transfer edilen larvanın yaşı
da kontrol edildiğinden daha kaliteli ana arı yetiştirmek mümkün olmaktadır. Doğal yöntemle yetiştirilen ana
arılarda larvanın yaşını kontrol etmek oldukça güçtür. Ayrıca, bu yöntemle damızlık kolonilerden yararlanma
olanağı oldukça sınırlıdır.
Larva transferi sırasında yapılan bazı uygulamalar da ana arının kalitesini etkilemektedir. Larva
transferinden hemen önce ana arı yüksükleri içerisinde 1/1 oranında sulandırılmış bir damla arı sütü ilavesi ile
aşılama randımanını artırmak ve ana arı kalitesini yükseltmek mümkündür. Bu uygulama ile larvaların temel
yüksüklere kolay aktarılması sağlanmakta, larvanın kuruması önlenmekte ve besin alması kesintiye
uğramamaktadır. Aşılama öncesi temel yüksüklerin ıslatılması ile larva kabul oranı artmaktadır.Ayrıca, arı sütü ile
temel yüksüklerin ıslatılması sonucu daha uzun ana arı yüksükleri ve daha ağır ana arılar elde edilmiştir.
Ana Arı Yetiştirilen Kolonilerin Gücü ve Kondisyonu
Ana arı kalitesini etkileyen en önemli bir faktör de larva transferi yapılan kolonilerin gücü ve
kondisyonudur. Arı sütü üreten genç işçi arıları fazla olan kuvvetli kolonilerde hem aşılama randımanı, hem de
yetiştirilen ana arıların canlı ağırlığı, kalitesi ve performansı yüksek olmaktadır. Zayıf, hastalıklı veya uzun süre
ana arısız kalmış yaşlı işçi arıların oluşturduğu kolonilerde yapılan ana arı yetiştiriciliğinde aşılama randımanı
düşük olmakta, daha küçük cüsseli, kalitesi yetersiz ana arılar yetiştirilmektedir.
Transfer Edilen Larva Sayısının Etkisi
Larva transferi yapılan başlangıç ve besleme kolonileri ne kadar güçlü olursa olsun bu kolonilere bir
defada 30-45 arasında veya en fazla 60 aşılama yapılmalıdır. Transfer edilen larva sayısı arttıkça aşılama
randımanı düşmekte, ana arı yüksüklerinin uzunluğu, ana arının canlı ağırlığı ve buna bağlı olarak kalitesi
azalmaktadır. Bu nedenle, başlangıç kolonilerine 4’er gün aralıklarla 30-45 aşılama yapılarak randımanlı ve
kaliteli ana arı yetiştirmeye çalışılmalıdır.
Yetiştirme Mevsiminin Etkisi
Kolonide yavru alanının en geniş, genç bakıcı işçi arıların en fazla bulunduğu ve besin kaynaklarının bol
olduğu oğul mevsimi, denetimli ana arı yetiştiriciliği için en uygun mevsimdir. Erkek arı üretimi de ilkbaharda martnisan
aylarında başlamaktadır. Yapılan bir araştırmada, Çukurova Bölgesinde ana arı yetiştiriciliğinin nisan ve
mayıs aylarında daha ekonomik ve randımanlı olduğu saptanmıştır. Ana arı yetiştiriciliği nektar ve polen
üretiminin en fazla, erkek arı populasyonunun en bol olduğu dönemlerde yapılmalı veya ana arı yetiştirilen
koloniler sürekli olarak şurup ve proteince zengin ek yemlerle beslenmelidir.
Bölgenin Erkek Arı Populasyonunun etkisi
Ana arılar gözden çıktıktan 6-8 gün sonra çiftleşme uçuşuna çıkar ve havada uçarken 8-10 erkek arı ile
çiftleşir. Çiftleşmeyi kontrol altına alabilmek ve kaliteli ana arı yetiştirmek için izole edilmiş bölgeler seçilmelidir.
Ana arı yetiştiriciliği yapılan bölgede yeterince erkek arı üretecek kuvvetli damızlık kolonilerin bulunması gerekir.
Yorumlar