EYYAM-I BAHUR (En Sıcak Günler)

Hafta sonunda yayla arılığındaydım.Hava sıcaklıkları maksimumda...Zirvede...Yani mevsimin en sıcak günlerindeyiz.EYYAM BAHUR...Takvimlerde yazar.En sıcak günler.31 Temmuz-7 Ağustos arası...Bizde bu zamanda pek arılara dokunmak istemeyiz.Çok hırçın oluyorlar...Artık yayla hasat zamanı geldi...Hafta sonuna doğru kısmetimizi alma gayreti içinde olacağız.

Artık mevsim olgunlaştı.Ballarda olgunlaştı.Tam sırlama olmamış.Ama genelde %70 oranda sırlanmış durumda...

Bu yıl yaşadığım başka bir sorunda arıların ana değiştirmesi oldu.Bal mevsimi içinde Temmuz içinde çoğu farkına bile varamadığım 20 kadar kovan analarını değiştirmiş...Bunu yaptığım bal kontrollerinde anladım.Kuluçkalıktaki petekler bal ile kaplanmış,günlük yumurta yok...Bol miktarda işçi arılarca yenmiş ana arı memeleri...Arılar oğula gitmeden ana değiştirdiler.Benim Ağustosun sonuna doğru yapacağım işi onlar yaptılar.Ayrıca Kafkas melezlerinide bir hayli temizledik.Ben Akdenizde kafkasdan hiç verim ve randıman alamadım.Yerli ve italyan türü arıya yöneldik zorunlu olarak...Ama seneye tam yerliye yöneleceğim.Çevremde dağ köylerinde yaylalarda hala Analarının ne olduğunu bilmeyen arıcı çok.Üstelikde hiç analarına dokunmamışlar.Böyle bir arıcıdan 4-5 iyi ve verimli kovan alınıp operasyona başlayacağız...

Sabahın erken saatinde akıllarda kalanları satırlara yansıttım.Gününüz şen haftanız verimli olsun.






NOT:              YERLİ ANAYA YÖNELME TERCİHİM...
                   Ülkemizde bir çok ana arı üreticisi ve binlercede arıcılık ve bu işle geçinen insanlarımız  var.Hepsinin amacı çok katlı güçlü kovanlarla çalışıp iyi ve bereketli bal verimi almak.Markalaşmış ana arı üreticisi dostlarımızda var.Bir kısmı Kafkas,bir kısmı İtalyan, bir kısmı Karniyol vede bir kısmıda Becfast türü ana arılar üretip satıyorlar.Biz arıcılar kendi kaliteli anamızı üretemiyor ve arıların çıkardığı analarla bu işi yapmayı sürdürüyorsak; melezleşen ve yozlaşan ırklardan dolayı çok sokan bal vermeyen gelişmeyen arı kovanlarına sahip olacağız demektir.Bu durumu ancak kaliteli verimli ana arılar almak veya üretmekle aşarız.Ancak ana arı üretmenin temel dayanağı transfer tekniğinden geçmekte.Bu işde iyi bir bilgi,bunun yanında iyi gören gözler ve arılıkda bulunması gereken ANAÇ için kullanılacak verimli kovanlar ister...Takriben 3 yıldır transfer tekniğini kullanıyorum.Üç yıldırda çok miktarda ana arı almadım.Geçen yıl Assale ana arı 5 tane kafkas gönderdi,bende bu kafkasları yeni oluşturduğum 4-5 çıtalı kovanlara verdim.Arkalarınada işaretlerini koydum.Ancak kafkas Akdenizi sevmiyor.2006 dada teşvik sistemi varken 100 e yakın ana arı teşvikden faydalanılarak satın alınmıştı.Ancak bu durum bize verim sağlamadı.Bizde yavaşdan İtalyan ve yerli ırklara yöneldik.Adanadan Cengiz Bahardan gelen İtalyan melezleriyle şu an iyi gelişen bir ırk yakaladık.Bal verimleride iyi.Sonuçda İtalyan Akdeniz iklimine uyumlu bir ırk...Kafkasda kışı uzun yazı kısa bölgelere uyumlu bir ırk.Karniol analarını kullanma şansımız olmadı.Ama düşüncem verimli kovanlardan iyi gelişenlerden ana arılar üretmek olacak.Bu iş için 100 kadar çiftleşme kovanı yapıyorum.Ana arı satmak için değil...Bol miktarda üretip içinden çıkan kalitelileri seçip arılığımı çok güçlü hale getirmek için.Bu işi Allah nasip eder ve ömrümüz olursa mutlaka başarırım.Çünkü:Arjantin ,meksika ve şilide arıcılar 100 kovan arı yapmıyorki...50 civarında arı ile 5000 kg bal alıyorlar...Bunun bir diğer sebebide bal için kullanılan  şurupların devlet destekli kullandırılması...Türkiye'de böyle bir şey yok...Herkes balının kaliteli olduğunu söylüyor,kimse balım kötü demiyor ama bal piyasası yerde,şekerin çuvalı 100 kusur lira...Demekki şekere talep çok...Kim kullanıyor?Bir kısmını 1/3 ünü biz arıcılar...
              Dostlar,hayırlısı olsun,Allah yardımcımız olsun.Hayırlı ve verimli bir bal sezonu ile bereketli ve zamanında yağışlı bir iklimi yüce Allah ülkemize nasip etsin.