Uzunca bir zamandır arılardan uzakta durduk...Çünkü;Püreğen uykuda kaldı.Yağmur düşmeyince açamadılar...Ama hafifden yağmursuzda olsa açış için tomurcuklarını çiçeğe dönüştürmeye başladılar.Tabiki arılarda bu yıl sıcakla kavruldu.Polensiz olunca yumurtada atmadılar...Öyle olunca kovanlar kış girmeden zayıfladılar...Ballıklarda arıda,yumurtada,balda yok.Bizde fazla peteklerin güvelenmemesi için yine ballıkların içinde tutuyoruz.Ama ballıklarla kovan arasına örtü bezini koyduk.Tabiki bu işlem şimdilik.Bir yağmur yağarsa herşey değişebilir.Açacak püreen çiçeklerinin vereceği polen ve nektar arıları hoplatır.Yukarda benim püreen tarlası hala uykuda...
Bu yaz fazla bir arı üretemedik.Ancak 25 civarında bir kovan ürettik.Oda kış dönemi kayıpları olmazsa bize yeterde artar bile...Bu kovanlara yaz boyunca destek falanda vermedik.Kendileri ayakta duracak güce ulaşabilsinler diye...
Burasıda ana arılığımız...
Püreğenler içinde gezerken böyle kırmızı meyveli farklı bir bitki gördüm.Resimledim.
Püreğenler içinde gezerken böyle kırmızı meyveli farklı bir bitki gördüm.Resimledim.
Kendisini göstermeye başlayan püreen çiçekleri...Artık yavaşdan açıyorlar...Arılar çok bekledi...Çoğu işçilerin ömrü bile yetmedi.Bundan 15 gün önce açsaydı,harika olurdu.Ama kısmet...
Beyaz pürüğen...Pürüenin yeni açtığı zamanın güzellüği.Ardından gül kurusu o harika nektar kokulular bal dolu olanlar açar inşallah...
Tepeden aşağı doğru vadideki arılığımızın görünüşü...Etrafımız çam ve pürüen ormanlığı...Ağustosda yağan yağmur bu yıl pürüen bitkisinin iyi gelişmesini sağladı...
Kırmızı topraklı yollar...Aşık veyselin dediği gibi''Uzun ince bir yoldayım,gidiyorum gündüz gece,Bilmiyorum ne haldeyim gidiyorum gündüz gece...''
Bu günkü hikayemiz buraya kadar...Hayat böyle sonsuz sanıp koşarken gerçek olan ebedi hayat...Dünyanın güzelliği böyleyse yaradan cennetini nelerle döşemiştir.Yüce rabbim yalancı cennete değil gerçek cenneti nasip eylesin...
Beyaz pürüğen...Pürüenin yeni açtığı zamanın güzellüği.Ardından gül kurusu o harika nektar kokulular bal dolu olanlar açar inşallah...
Tepeden aşağı doğru vadideki arılığımızın görünüşü...Etrafımız çam ve pürüen ormanlığı...Ağustosda yağan yağmur bu yıl pürüen bitkisinin iyi gelişmesini sağladı...
Kırmızı topraklı yollar...Aşık veyselin dediği gibi''Uzun ince bir yoldayım,gidiyorum gündüz gece,Bilmiyorum ne haldeyim gidiyorum gündüz gece...''
Bu günkü hikayemiz buraya kadar...Hayat böyle sonsuz sanıp koşarken gerçek olan ebedi hayat...Dünyanın güzelliği böyleyse yaradan cennetini nelerle döşemiştir.Yüce rabbim yalancı cennete değil gerçek cenneti nasip eylesin...
Yorumlar