Ana içeriğe atla

BEN BİLİRİM DİYEN ARICILAR VE İNSANLAR...

Arıcı 07-ANTALYA
               Hani TV kanalının birinde '' Ben bilmem eşim bilir''diye program var.Onun gibi...Eşlerden hangisine sorsan cevap aynı gibi..Kısaca o sözün  cevabını herkes düşündü mü ? bilmiyorum,ama ben hep düşündüm....Tabiri caizse ''sorumluluk almakdan kaçmak'' olarak algılıyorum ben.Konuyu ters çevirip bu cümlenin biraz daha bilgiç olanını yazalım...Bir konuyu sorsanız,hemen balıklama atlayan öğrenci gibi ben bilirim...Burada kısa bir öğretmenlik hatıramdan bahsedeyim.Yeni 2-3 yıllığım.Amacım tüm öğrencilerin derse katılımını sağlamak.Değişik soruları sınıfa yöneltiyorum.Genel olarakda parmak kaldırmaynlara söz vererek pısırıklıklarını bunun yanında düşünmelerini sağlamak,kendilerine öz güven aşılayarak başarılı olmaları yönünde çaba...
             Bir gün yine sınıfın birindeyim.Sanırım orta 3 dü o zamanki adıyla...Hep yerinde duran derse katılmayan bir öğrenci tepinerek parmak kaldırıyor...Şaşırdım bu işe.Aslında sınıf biliyormuş.Arkadaşlarına söylemiş.Demişki;''Parmak kaldırmasam öğretmen kaldırıyor,en iyisi parmak kaldırayımda kendimi kurtarayım.''Bende genelde gençliğin etkisiyle o okulda ilk görev yerim olarak başladım.Çok hevesliyim.Israrcı parmak çok dikkatimi çekmişti.İçimden bir ses söz ver o öğrenciye diyor...Bende adıyla seslenerek söyle bakalım dedim.Öğrenci mos mor oldu.Ses yok.Oğlum söylesene dedim tık yok...Biraz sonra sınıfı biraz gevşeteyim dedim.Yanına giderek;Ne oldu heyacanlandın mı ? dedim.Çocuk hemen;''Öğretmenim heyecanla parmak kaldırırken nasıl olsa bana söz vermez derken unuttum.''Bunu duyan şirin çalışkan kızlardan biri söz almadan ayağa kalkarak;''Öğretmenim,Siz parmak kaldırmayanlara soru sorduğunuzdan oda kurtulmak için böyle yaptı'' dedi...Ben erkek öğrenciye öylemi diye sordum cevap yok...Dedimki,''otururken kurtulamadın,parmakla gene kurtulamadın''derken sınıf öylesine bir kahlaha attıki...koca okulu ayağa kaldırdı...Müdür,müdür muavini...koşarak geldiler...Baktılar bize ders işliyoruz..Durumu teneffüs de anlatınca tüm okul bu duruma 1 ay güldü...İşde böyle kıssadan hisse....Son zamanlarda da geriden takip deyim.Yıllardır arıcılıkla ilgili kaynakları okurum.Blokda paylaşırım.8 yıldırda bu bloğu bu yönde kullanıyorum.Hala bu arıcılığa ben biliyorum diyemiyorum.Çünkü;Gerçekden bilmediğim konular hala var,hala çıkıyor.Devam ettikçede çıkacak.
Tüm meslek dalları bilgi ve beceri gerektiriyor.Arıcılık bilgi ve becerinin yanında  arı zehrine hatda böcek zehrine direnç de gerektiriyor.Bu yıl iki kez arılarca acayip vurguna uğradım.Birisinde maskesizdim,maske giyinceye kadar kaç arı soktu şaşırdım.İkincisini de bu cumartesini pazara bağlayan gece yaşadım.Arı nakli sırasında en üstdeki kovanlardan birisinin kapağı uçmuş.Yayladan sahile indik.İpleri çözerken acayip arı vızıltısı oluşmaya başladı.Oğlum Baba üstden kapağın biri uçmuş herhalde dedi.Bende oğlum hallederiz dedim.ipi çözüp çıkıp bir çuval bir kapak bulduk örtük...Ama bu işi aracı stop ettikden 10-15 dakika sonra yaptım.O sırada güçlü kovanın yarısı kasaya dağılmış.İndirirken eldivenler ve maskeyi oğluma verdim kovanları ağaç dalıyla süpürüp temizleyip 25 kadar indirdim ama beni sokan arı kaç oldu bilmiyorum...Baktım olacak gibi değil.Hemen oğlumdan eldiveni maskeyi aldım,onları uzaklaştırdım...Arı beni sokmaya devam etmede.Çünkü:Çok terliyim....Vücudum kan ter içinde kaldı.Kovanları arkaya çekiyorum.Aşağı inip sıraya koyuyorum...Biraz devam ettim baktım son sıra ama arı sokmasından vücudumun her yeri acayip acıyor....Kalanları hemen yere indirdim..Kapağına düzenine bakmayı vazgeçtim,hemen eve geldim...Vücumu soyundum,bir allerset içtim.Biraz dinlendim...Saat gecenin 04.30 u...yeni maske...Yeni eldiven...Ayağa çizme...giyerek arıların yanına geldim.Kalan kovanları sıraladım,ağızlarını açtım...Sonra tüm arılığın kovan ağızlarını tek tek kontrol...Emin olunca eve dönbüğümde saat 5.30 du.Arı koyduğum mekan evime 4 km..
İşin özü,Arı indireceğim yere geldiğimde kontrollü davransam,aracı stop etmeden kovanları kontrol etsem,araç çalışırken arı kovandan kasaya dağılmayacaktı.Çünkü;Yıllardır bilirim...Uzun bir yola arıyla gitdiğimiz de aracı stop etmezdik.Çünkü;Araç sesine alışan arı kovandan çıkmak için zorlama yapmaz...Biz tedbir almadık..Öz güvenle çarpıldık.Her zaman öğrenmeye devam edeceğiz.Tedbiri elden bırakmayacağız.Arıcılık bilgiçliğe  gelmez.Arıda asla...
Dostlar,bir sözüm daha var...Ben bilirim diyenler bu kitabı okusunlar...http://www.kitapstore.com/Magaza/Urun/309174/Kitap/Ege-Universitesi-Basimevi/Metin-Sengonca/Ari-Genetigi-ve-Islahi/
http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=636583

Yorumlar

Unknown dedi ki…
Hayati bey ari tasirken maskesiz olmak tedbirsizlik.. benin 10 kovanim var , agustos dan beri arilarimi komple maskesiz acmiyorum. Cunku ari bu sakasi olmaz. Durup duruken niye bir suru igne yiyeyim.. Tedbir iyidir., her zaman sarttir..

Bu blogdaki popüler yayınlar

KEKİK VE ÇEŞİTLERİ

KARA KEKİK Nosemaya karşı kekik suyu yaparak şerbete karıştırmada kara kekik kullanılmalıdır.Bu kekik timol bakımından en faydalı olan kekik türüdür.Ortalama olarak 1 teneke suya 1-1,5 kg aralığında yaş kara kekik konur.Ateşde kaynatılır.Kaynayınca ada çayı kıvamında sarımtırak yeşilimtrak arası renk alınca ateşden indirilir.Soğumaya bırakılır.Soğuyunca temiz ağzı kapalı bir bidona yada su damacasına konur.Gölge ve ışıksız ortamda saklanır.Kullanırken şerbete % 10 luk karışım yapılarak kullanılır.Baharda şerbete 4 kez Yaz sonu güz başında şerbete 4 kez konulursa arıları nosemaya karşı korur.Bunun yanında vitamin katkısı olarak polivit şurup kullanın. Kara kekik varovaya karşı da kullanılır.İster kurutarak isterseniz yaş olarak temiz sadece bu iş için ayrılmış tütsüyle uçuş deliğinden dolu kovana 5-6 pompa olmak üzere haftada 1 kez kullanılmasını tavsiye ederim.Varova sıkıntısı yaşamazsınız.                                                             TAŞ KEK

ARILARIN KOVAN TERK SEBEBLERİ

Eylül ayı ve son baharda arıcıların yaşadığı en büyük temel aksaklıklardan birisininde arıların kovan terkleridir.Kovan terkleri son yıllarda dünya genelinde çok yaşanmaya başladı.Bu terkler sonucu,kovanı terk eden arıların büyük bir kısmı başka kovanlara girmekteler.Birkısmıda oğul çıkar gibi kovandan ayrılarak kaybolup gitmekte... Kovan terk sebeblerini şöyle sıralayabiliriz; 1-Kovandaki arıların yaz sonu ve sonbahar önü yeterince bal üretememesi;Aç kalma korkusunu hisseden arı strese girer.Aynı stresi bal hasadı sonundada yaşar.(Bundan dolayı hasaddan sonra şerbet veye kek verilmeli)Stres sonucu çözümsüzlük arıların kovanı terk etmelerine sebeb olur. 2-Son Bahar güvesi;Güve petekleri kapladığı zaman(Genelde zayıf arılar)yaşama şartları bozulan arılar kovanı terk eder.Buna güve sürgünüde denir. 3-Kovan kokusu;Genelde arı fazla kokuyu sevmez.Çünkü kokular duyu sistemlerini bozar.Kovan içinde algılama sistemi iyi çalışmaz.Kovana has,ana arı ve işçi arıların durumu norm

ORGANİK VARROA MÜCADELESİ TEKNİKLERİ..

BU YAZI SÜREKLİ GÜNCELLENİR.EN ALTDA GÜNCELLEME TARİHİNİ GÖRECEKSİNİZ. Değerli arıcılar,varova aslında güçlü değil.Arıcı zayıf olunca varova kovana zarar veriyor.Artık varovaya 2018 yılında ilaç kullanmıyoruz.Yarım şerbetliğimizi kovanda arıyı kovana dayadığımız 1.çerçeve yerine koyuyoruz.Baharda arıyı şerbetle beslerken şerbetlik en içte çıta yerinde olunca altına arı petek örüyor.Örülen peteğin gözleri erkek arıdır.Bu petek yumurtaları kapanınca falçata ile kesip toprağa gömüyoruz.Arı hızlabirkaç günde tekrar örüp yumurta atacaktır.Siz takip ediyorsunuz.2.kez kapanınca yine kesip toprağa gömüyoruz.Bu 2 kez petek ksip atma şi 1 ay içinde olursa 3.kez örülen peteğin erkek arı olup olmadığıa dikkat ediyoruz.3. kezde kapatırsa kesip toprağa gömüyoruz.Bundan sonra artık kovanın varovasına bakmıyoruz.Yarım şerbetliğin altına örülen peteklere hiç dokunmuyoruz.Bal olsada balınıda almıyoruz.Arıya bırakıyoruz.Bu uygulama 2018 yılı boyunca sizi varov