Ana içeriğe atla

ARI IRKLARI HAKKINDA



Arı Irkları:
Kuzey ve Güney kutupları arasında kalan geniş kara parçası üzerinde, hemen hemen her türü iklim koşulu altında yaşayabilen bal arılarının, dünya üzerinde çok geniş bir yayılma alanı vardır. Dünyadaki bal arısı popülâsyonu da çok geniş ve yaygın olup, uzun yıllardan beri tabii seleksiyonla meydana gelen coğrafi ırklar bulunmaktadır. Bu ırklar, arzu edilen veya edilmeyen değişik karakterleriyle arı yetiştiricileri ve ıslahçılarına, çalışmalarına gen kaynağı görevi yaparlar.
Her şart için mutlak manada en iyi arı ırkı yoktur. Arıcılar Uygun veya uygun olmayan karakterlere göre arıları sınıflandırmaya tabi tutarlar.
Bir arı ırkının görünüşünü (renk, büyüklük vb.) tarif etmek ve laboratuarda incelemek, davranış ve ekonomik değerini tarif etmekten çok daha kolaydır. Çünkü davranış, ömür ve ekonomik değer gibi özellikler büyük değişkenlik gösterirler. Ayrıca aynı sayıdaki koloniyi birkaç yıl gözetim altında tutmak gerekir. Aynı ırkın çok sayıdaki hatlarıyla sürdürülen testler, uzun bir periyot için tatmin edici olur.
Birçok yazara göre Anadolu, arı ırklarının çoğunun genetik menşei olarak kabul edilir. Bazı kültür ırklarının gen merkezi Önasyadır.


Arı ırkları: Yerli Irklar(her ülkenin kendi arılarıdır)
Hindistan Irkı
Sarı Arı Irkları: Mısır, Kıbrıs, İtalyan
Siyah Arı Irkları: Madagaskar, Banat, Kuzey Afrika, Karniola, Kafkas
Bal arısının bağlı olduğu Apis cinsi içinde dört tür bulunur: bunlar Apis mellifera, A. indica ve A. florae’dir. Ticari arıcılıkta bizim için önemli olan arı ırkları A. mellifera türüne bağlıdır. Diğer üç türünün hem yayılma alanları dar hem de bal verimlerinin ekonomik değeri düşüktür. A.mellifare türüne birçok arı ırkı dahil olmasına karşılık, yine onların da hepsi ekonomik Değere sahip değildir. Yetiştiricilik açısından değer taşıyan ve ticari arıcılıkta tercih edilen üç Irk vardır:
Apis mellifare caucasica(Kafkas arısı)
Apis mellifare carnica (Karniyol arısı)
Apis mellifare ligustica (İtalyan arısı)
Her ırk, dış görünüş ve davranışları bakımından birbirinden farklıdır, kendine özgü özelliklere sahiptir. Seleksiyon, ıslah ve melezleme çalışmalarında bu özellikler yol gösterici olmaktadır. Belirlenen kriterler yardımıyla eldeki örneğin hangi ırka ait olduğu yada arının ait olduğu ırkın özelliklerini taşıyıp taşımadığı yani saflığı test edilebilir.Hatta , eğer elde bulunan örnek lokal bir ırka ait ise, bu karakterler ölçülüp gözlenerek, elimizdeki lokal ırkın özellikleri de ortaya konabilir
Bu özelliklerin belirlenmesinde iki yönden inceleme yapılır:
1.Irkların morfolojik özellikleri
2.Irkların fizyolojik özellikler


1.IRKLARIN MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ Koloniden genellikle işçi arı örnekleri alınarak, laboratuarda incelenir.
1.Renk İşçi arının abdomen halkalarının rengine, özellikle ilk üç halkaya bakılır. Bu halkalar, bazı ırklarda siyah, bazılarında sarı,bazen de sadece ilk 1 ya da 2 halka sarı olabilir.Veya ilk halkada sarı benek,leke,ada,şerit gibi isimlerle tanımlanan ırk işaretleri bulunabilir
2.Kübital indeks Kanat damarları oranıdır. İşçi arının ön kanadının 3.kübital hücresinin tabanındaki 151 derecelik geniş açı oluşturan iki damarın uzunlukları ölçülür ve aradaki ilişkiye bakılır. CI=a/b,a’nın b’den kaç kat uzunluğunu gösterir
3.Hortum uzunluğu İşçi arılarda: kılıf halinde uzamış bir çift alt çene ve bunun içindeki uzun dilden oluşan emme sisteminin ölçülmesiyle bulunur. Alt çenenin ucundan, dilin bittiği noktada bulunan dil ucu yani minik kaşığa kadar olan mesafe ölçülür.Hortum uzunluğu arıcılık için direkt önemlidir. Bazı çiçeklerin, özellikle kırmızı üçgülün nektarı derindedir. Hortum uzunluğu;6.35mm. Olan işçi arılar kırmızı üçgülün derin çiçeklerindeki nektarı değerlendirirler ve bu arada iyi bir polinizasyon sağlarlar.
4.Abdomen kılları İşçi arıların abdomen haklarındaki kıl yapısı iki yönden incelenir:
a)Kıl uzunluğu Arının 5.abdomen halkası üzerindeki kıllarına profilden bakılarak ölçme işlemi yapılır.Arının3 çift bacağının Tarsus kısmındaki 1.ekleminin genişliği kıstas olarak alınır ve bu genişlik, kıl uzunluğu ile karşılaştırılarak 3katagori elde edilir:
—Kıl uzunluğu, Tarsus eklemi genişliğinden kısa=k,
—Kıl uzunluğu, Tarsus eklemi genişliğine eşit=m,
—Kıl uzunluğu, Tarsus eklemi genişliğinden uzun=l
b)Keçe kuşak genişliği Arının 4. abdomen halkası üzerindeki tüylü bandın genişliği ölçülür ve bu halkadaki tüysüz kısımla karşılaştırılır.3 kategori elde edilir:
—Tüylü kısım tüysüz kısımdan dar=f,
—Tüylü kısım tüysüz kısma eşit=f f, ­­
-Tüylü kısım tüysüz kısımdan geniş=F
5. Yapısı İşçi arıların şekil ve büyüklüklerine bakılır.

2-IRKLARIN FİZYOLOJİK ÖZELLİKLERİ Haftalık kontrollerde, koloni bireyleri kovanda izlenerek alınan bilgiler koloni kartına işlenir.
1-Bal Verimi Kısa giren tüm kolonilerin ortalama verimlerinin % olarak ifadesidir. Bal sezonu bitiminde değerlendirilir. Ürün, yiyecek yedirmeden kovandaki bal stoku saptanır. Bu üretim koloninin kendi gücüyle yapılmış olmalıdır. Yani kovana arı ilavesi gibi durumlar olmalıdır.
2-Davranışı Irklar davranış olarak da farlılık gösterirler. Çok sakin, hırçın ve saldırgan olarak sınıflandırılırlar. Uysallık esmer arı ırklarının en önemli özelliğidir. Kafkas ırkı, yumuşak huyu nedeniyle bayanlara tavsiye edilir.
3-Kışa Dayanıklılık Her ırk belirli iklim şartlarına uyum sağlamıştır. Örneğin İtalyan arısı ılıman ve kışları nemli geçen Akdeniz iklimine uygun şartlarda başarılı olmaktadır. Bu şartlarda kış ortalarına dek yavrular, kışa kalabalık kolonilerle girer ve fazla bal tüketirler. Kış mevsiminin uzadığı kuzey ülkelerinde çok kayıp verir. Sert kara ikliminin arısı olan Karni yol ırkının çevreye uyum kabiliyeti yüksektir. Kışa nispeten zayıf kolonilerle girerler, kışlık tüketimleri azdır ve kışlaşma yetenekleri iyidir. Kafkas ırkı soğuk bölgelerin arısı olmakla birlikte, soğuk geçen kış mevsimlerinde fazla kayıp verirler.
4-İlkbahar Gelişimi Buda ırklara göre farklılık gösteren bir özelliktir. Çok erken, erken, normal, geç olabilir. Karniyol ırkında yavru geliştirme çok erken başlar. İtalyan arılarının ilkbahar gelişimi Karni yoldan daha yavaştır. Kafkas ırkı yavaş ve kararlı gelişir. En kuvvetli oldukları devre yaz ortasıdır. Çok kuvvetli koloniler oluştururlar.
5-Oğul Eğilimi İlkbahar gelişmesi yavaş olan Kafkas ırkının oğul eğilimi düşüktür. İlkbaharda çok hızlı gelişen Karni yal ırkı çok güçlü oğul eğilimine sahiptir. Çok fazla ana arı gözü ihmal ederler. Buna rağmen doğru bakılırsa, yani geniş kovanlar kullanılırsa oğul eğilimi önlenebilir. İtalyan ırkının oğul eğilimi fazla değildir ve çok sayıda ana arı gözü meydana getiremez.
6-Yağmaya Eğilim Genellikle kovanını şaşırmaya eğilimli olan arı ırkları, yağmaya eğilimli olmaktadır. Bu ırklarda kovanlar fazla sık yerleştirilmemelidir.
7-Hastalıklara Dayanıklılık Irklar fizyolojik olarak çeşitli arı hastalıklarına hassasiyet yâda dayanıklılık göstermektedirler. Karniyol ırkı yavru hastalıklarına dayanıklıdır. İalyan ırkı zararlılara, bilhassa mum güvesine karşı kovanını çok iyi savunur ve çok temiz tutar. Kafkas ırkı Amerikan yavru çürüklüğüne dayanıklı olmasına rağmen, bazı bölgelerde Nosema hastalığına hassasiyet gösterir.
8-Gömeç Kapatma Bal doldurulmuş petek gözlerinin kapatılması, yani sulanması da ırklara göre farklılık gösterir. Bazı ırklar petek gözlerini düz, bazıları bombeli olarak kapatırlar. Bu da peteğin görünümünü ve rengini etkiler. Düz ya da iç bükey kapatıldığında, kapak bala değerek rutubetlenir ve esmer bir görünüm meydana gelir.
9-Prapolis Biriktirme Bütün bal arısı ırkları prapolis denilen yapışkan maddeyi kullanarak kovanlarını ve peteklerini dezenfekte ederler. Prapolisi her ırk değişik miktarlarda toplar ve biriktirir. Kafkas ırkı prapolisi çok aşırı biriktirir ve kalınlığı 2cm’i bulur.
10-Ana Arının Günlük Yumurta Verimi Ana arının bir günde bıraktığı yumurta sayısı genç ana arı kovanlarda sayıldığı zaman, değişik rakamlar tespit edilmiştir.
Morfolojik ve fizyolojik karakterlerin incelenmesi çeşitli ülkelerde, uzun yıllardan beri yapılarak; Kafkas, Karniyal ve İtalyan arılarının genel parametreleri ortaya çıkmış, karakterler sabit olarak belirlenmiştir.

KAFKAS ARILARI
ANAYURDU: Transkafkasların dağlık bölgesi (Gruzyia,Azerbeycan) ve mellifera, remipes’e kadar uzanan çok sayıda geçit formları vardır. Kendi anayurtlarında üniform bir renge sahip değillerdir. Yapılan yoğun biyometrik testler, Kafkasya bölgesinde birçok lokal formun bulunduğunu göstermiştir.
DIŞ GÖRÜNÜŞ: Ekonomik özellikleri bilinen Kafkas arısı üzerinde Rusya’da çok yoğun çalışmalar yapılmış ve yapılmaktadır. Vücut şekli ve büyüklüğü ile kıllar Karnika arısına benzer. Gözden çıkan arıların vücut ağırlıkları 75–80 mg. Arasında değişir. Kitin esmer renkte olup abdomenin ilk bantları üzerinde kahverengi lekeler bulunur. Kıllarda gri renk baskındır. Erkeklerin thoraxları üzerinde renkler siyahtır. Dil uzunlukları 6,6–7.25 mm. arasında değişir. Ortalama 7.09 mm nadiren de 7,5 mm olanlara rastlanır. Cubital index vasattır.
KOLONİ DAVRANIŞLARI: İyi bir yavru yetiştiricisidir. Kuvvetli koloniler teşkil ederler. Kıştan çok zayıf çıksalar bile, ilkbahar başında gelişme erken başlar, yavaş seyreder, yaz ortasında ise, koloni kuvvetliğinin doruğunu ulaşır. Koloni tam geliştiğinde, ana arının günlük bıraktığı yumurta sayısı 1100–1500 arasında değişir. Gömeçler üzerinde sessizdirler. Çerçeveler kontrol için kovan dışına çıkarıldığı zaman bile yaptıkları normal işleri sürdürürler. Uysaldırlar, hırçın sokucu değildirler. Bu özellik Kafkas arısının en önemli karakteridir. Çok düzgün gömeç yapar ve sırlarlar. Göz sırları koyu renklidir. Propolis’i çok taşır ve kullanırlar. Kovan parçalarını yapıştırdıklarında kovan kontrolü zorlaşır. Bir koloniden iki kilograma kadar propolis alınabilir. Balı ilk önce kuluçkalığa sonrada ballığa depolarlar. Bunun için yavru yetiştirme bal akımı başlangıcında sınırlanır.

Etkili bir yiyecek toplama yeteneğine sahiptirler. Fazla bal yaparlar. Yavru gözlerine yakın yerlere bal depolarlar. Yine yiyecek kaynakları armada çok etkilidirler. Zengin yiyecek kaynaklarını tercih ederler. Kıt kaynaklardan da en ekonomik yararı sağlarlar. Örneğin; ıhlamur ve karabuğday gibi zengin ve uzun süreli bal özü kaynakları olduğu zaman, Orta Rusya arılarına göre daha az üretim yapmalarına karşı, kıt ve düzensiz bal akımlarında ise bu arılardan çok daha fazla bal topladıkları, Orta Rusya arılarının ise bu şartlarda kendilerine yeterli balı toplayamadıkları tespit edilmiştir.
Yağmacılık ve kovanlarını şaşırma eğilimleri fazladır. Oğul verme eğilimleri zayıftır. Yiyecek toplama, yavru yetiştirme ve gömeç yapma aktiviteleri mevsim boyunca aynı olan kolonilerin yalnızca %13’ünü oğul verdiği tespit edilmiştir. Oğul memelerinin kesilip alınmasından sonra koloniye yeterli yer sağlanması halinde normal aktivitelerini sürdürerek kıt balözü akımından 400–700 9/gün balözü taşımışlardır. Mum üretimleri oldukça düşüktür.
Doğal habitatlarından ağır ve uzun kış şartlarında üstün kışlama yeteneğine sahiptir. Sonbaharda, küçük bir delik hariç uçuş deliğinin diğer kısımlarını tamamen bir propolis perdesiyle kapatırlar. Kötü kışlatma şartlarında ve balçığı (honeydew) balıyla beslendiklerinde, paralize ve nosema’ya karşı aşırı duyarlılık gösterirler. A.Y.Ç.’ne karşı çok hassastırlar. Av.Y. Ç.’den diğer esmer ırklara göre daha az etkilidirler. Akarlara karşı dayanıksızdırlar. Uygun kışlama şartlarında çok iyi kışlarlar. Yiyecek depolarını çok iyi korur ve tutumlu kullanırlar.
Arı ırkları içinde en uzun dilli olanıdır. Uzun dilleri sayesinde kısa dili olanların ulaşamadıkları derin tüplü çiçeklerden daha fazla yararlanırlar ve değişik kompozisyonda bal üretirler. Bu tip bitkilerin döllenmelerin de ve tohum bağlamalarında etkili rol oynarlar.
SİYAH ARI IRKLARI
Karniolar Arıları(apış mellifera carnica pollmann)
ANAYURDU: Avusturya Alpları’nın Güney kısmı ile Kuzey Balkanlar (Yugoslavya) dır. Geniş anlamda, Makedonya ve Macaristan, Romanya ve Bulgaristan ‘dır. Güney Rusya step arası (apış mellifera acar Varol alp. ) karnika arısına benzer, siyah ve aşamalı bir geçiş formudur.
Halen carinthiia ve solvenia’da bulunan eski Karniyo arıları çok oğul verdikleri için kötü bir şöhreti vardır. Fakat 1930 yılından bu yana Avusturya’da çok iyi planlanmış bir yetiştiricilik programı sayesinde belli hatlar verimlilik performansı ve oğul verme eğilim özellikleri göz önüne alınarak seleksiyona tabi tutulmuşlar ve bal verimi yüksek, oğul verme eğilimi az olan hatlar elde edilmiştir bu hatlar bu gün Karnika olarak bilinen hatlardır.


DIŞ GÖRÜNÜŞÜ: Hemen hemen Ligustica ‘ya benzer. Uzun dili olup, dil uzunluğu 6,4_6.8mm. Arasında değişir. Kıllar kısa ve sıktır. Kitin çok kuvvetli siyah, abdomenin 2. ve3. Tergalsı üzerinde genellikle kav rengi benekler, bazen de kösele_kahverengi renkte bir band ulunur. Erkek arıların tüylerin rengi gri veya grimsi kahverengidir. Cubital index çok yüksek olup ; 1.0_5.0, ortalama 2.4_3.0 arasında değişir.

KOLONİ DAVRANIŞLARI: Çok sakin, sesiz, en iyi huylu ırk dır. Arılı çerçeveler uzun süre kovanın dışına konulduğunda iyi bir hattın tek bir arısı bile cevreden uzaklaşıp gitmez, hırçınlaşmaz. Yavru geliştire ritimleri çok hızlıdır. Zayıf kadro ile kışlarla ve çok az yiyecek tüketirler. Kovana ilk çiçek tozu girmesiyle yavru yetiştirme de hemen başlar ve bunu hızlı bir gelişme izler. Çiçek tozu akımı sürdüğü sürece geniş bir yavrulu alan varlığı devam ettirir. Zayıf bir çiçek tozu akımı olduğu zaman yavru yetiştirme alanı da sınırlandırılır.
Sonbaharda koloni kadrosu hızla azalır. Ligustica’da olduğu gibi kuvvetli kadro ile kışlaması mülküm değildir. Buna rağmen uygun olmayan iklim koşullarında bile çok iyi kışlar. Koloni nin hızlı gelişmesi yanında oğul vermeye aşırı isteksizlerdir. Hayat doludurlar
Canlıdırlar. Bu arzularını seleksiyonla etki altına almak mümkündür.
Çevreyi tanıma yetenekleri çok yüksektir. Kovanlarını az şarırlar. Yağma egilileri yoktur. Az propolis kuladırlar. Kırmızı tırtıldan iyi yararlanırlar. Arnika’nın anayurdunda yavrus hastalıklarına hemen hemen rastlanmaz. Bu durum bu ırkın en belirgin(karakteristik) özelliğidir. Şimdiye kadar bu gerçeğin bir açıklaması yapılmamıştır.
KARNİKA IRKI: Avrupa’nın kısa ilkbaharını izleyen sıcak yaz ve uzun şiddetli kışlar sonucunda meydana gelen kuvvetli kıtasal hava akımlarıyla etkilenen iklimin hüküm sürdüğü bir bölümde gelişmiştir. Bu koşullara uygun olarak, ırkın karakteristik özelliğe, canlılığa, hayatiyet, dirlik ve çevredeki herhangi bir değişikliğe enerjik bir reaksiyondur. İlkbaharda iyi gelişmesinde ötürü, kovana ilkbahar bal akımı girdisi ve arı dengesi mükemmeldir. Çok kere erken bal akımı ve uzun şiddetli kışların hüküm sürdüğü Merkezi Avrupa’da bu ırk arıcılar arasında en popüler ırktır. Diğer ıralarlarla yapılan melezlemeler, çok yüksek yavru verimi ve canlı koloniler meydana getiriler. İtalyan arasından sonra karnika arısı son yıllarda dünyanın her tarafında en fazla yayılmış olan bir ırktır.
1.İTALYAN ARISI (Apis melliferya liqustia spinola )
ANAYURDU: İtalya özellikle sicil yadır. Dünyanın birçok ülkesinde götürülerek ticari yönde ıslah ve materyali kullanılmışlardır. İtalyan arısı, son yıllarda, arıcılıkta büyük gelişmelere olanak sağlamıştır. İtalya’nın Bologna çevresinde saf olarak yetiştirilen İtalyan arıları dünyanın her tarafına gönderilmektedir.
DIŞ GÖRÜNÜŞÜ: Yuvarlak karınlı oldukça uzun dillidir. Dil uzunluğu 6,3–6,6 arasında değişir. Mellifera’dan daha küçük ve daha ince bir karnı vardır. Abdomen’in kitin rengi ster ya üzerindeki ilk tergal, dört tergal üzerindeki gibi parlaktır. Ön kısımlarında sarı bantlar vardır. İtalya’da sarı renk tonu bakımından büyük farklılıklar vardır. Geniş ve parlak bantlı koloniler olduğu gibi, kahverengi tonlu küçük tonlu daha küçük işaretli konilerde vardır. Parlak renkli arılar genellikle Kıbrıs arısına benzer, sarı bir scutellum’a sahiptirler.Ligustica’nın çok parlak formlarında, abdomenin ucunda küçük bir benek bulunur.
Bu arılar “altın arılar”olarak bilinirler. Ligustica’nın kılları sarımtırak renktedir.
Erkeklerde farklılık gösterir. Üst kıllar kısa, tomenta geniş ve kısadır. Cuptial index 2,7–2.5 arasında değişir.
KALONİ DAVRANIŞLARI: Gömeç üzerinde sakin ve sessizdirler, genellikle yumuşak iyi huyludurlar. Üreme çoğalma açısından çok üstün yeteneğe sahiptirler. Koniler ilkbahar başında çoğalmaya başlarlar, sonbahar sonuna kadar yiyecek akımına bakmaksızın geniş yavru alanlarının devamını sürdürürler. Bu duruma özellikle yaz ortasında yüksek performans gösteren fevkalade kuvvetli koniler meydana gelir. Kuvvetli yavru yetiştirme
Yeteneğine rağmen oğul verme eğilimi çok azdır. Esas mevsim boyunca yüksek düzeyde
Bir çalışa gücü gösterir. Kuvvetli kadrolarla kışlar, yüksek düzeyde yiyecek tüketirler. Kışı uzun kuzey yörelerde kışlama problemlere yol açar. Erken yavru yetiştirmedin ötümü işçi arı kaybı söz konusudur. Bunun için ilkbahar başındaki koloni gelişmesi yavaş ve geç olur. Yazın bal akımının zayıf olması halinde yiyecek tüketiminin yüksek olması nedeniyle yiyecek kıtlığı meydana gelir. İtalyan arılarının uzun dilli olmaları nedeniyle kırmızı tıfıldan kolayca yararlanırlar. Hızlı ve üzgün gömeç kabartırlar. Ballı çok parlak bir sırla sırlarlar. Hiçbir arı ırkı İtalyan arıları kadar güzel görünüşlü ve düzün gömeç balı üretemezler.
Kısa, ılıman, nemli kışları ve uzun bal akımı ve kurak yazları olan Akdeniz iklimine İtalyan arısı çok iyi bir uyum sağlamıştır. Kışı uzun ve geç gelen, kötü ilkbahar şartları için savunmasız ve dayanıksızdır. Güney ırkları, kuzey bölgelerindeki ağır kış koşullarına uyum sağlamaları zor olan ırklardır. Bal akımının iyi olduğu zamanlarda yüksek bir gelişme ve bal toplama gücü gösterir. Doğadaki her kaynağı kovana taşıma arzusu, yağmacılık eğilimi artırır. Bu durum, bal arılarında istenmeyen bir özelliktir. Eğer farklı ırklar arasında yağma meydana geliyorsa, her zaman ilk önce İtalyan arıları yağmaya başlar. Sık sık kovanlarını şaşırmaları da istenmeyen bir huydur.
Ana arı ağırlığı:
Laboratuarlarda ana arı hassas terazi ile tartılır;
1 günlük ana arı ağırlığı,
Çiftleşmemiş ana arı ağırlığı,
Çiftleşmiş ana arı ağırlığı kaydedilir
                                               Emekli Öğretim Görevlisi Hasan GERGÜN
 
NOT;Yazı Hasan Gergün tarafında hazırlanmıştır.Kendisine teşekkürü bir borç bilirim.Amaç arıcılara duyurmak,ulaştırmaktır.





Arıcı 07-ANTALYA

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KEKİK VE ÇEŞİTLERİ

KARA KEKİK Nosemaya karşı kekik suyu yaparak şerbete karıştırmada kara kekik kullanılmalıdır.Bu kekik timol bakımından en faydalı olan kekik türüdür.Ortalama olarak 1 teneke suya 1-1,5 kg aralığında yaş kara kekik konur.Ateşde kaynatılır.Kaynayınca ada çayı kıvamında sarımtırak yeşilimtrak arası renk alınca ateşden indirilir.Soğumaya bırakılır.Soğuyunca temiz ağzı kapalı bir bidona yada su damacasına konur.Gölge ve ışıksız ortamda saklanır.Kullanırken şerbete % 10 luk karışım yapılarak kullanılır.Baharda şerbete 4 kez Yaz sonu güz başında şerbete 4 kez konulursa arıları nosemaya karşı korur.Bunun yanında vitamin katkısı olarak polivit şurup kullanın. Kara kekik varovaya karşı da kullanılır.İster kurutarak isterseniz yaş olarak temiz sadece bu iş için ayrılmış tütsüyle uçuş deliğinden dolu kovana 5-6 pompa olmak üzere haftada 1 kez kullanılmasını tavsiye ederim.Varova sıkıntısı yaşamazsınız.                                                             TAŞ KEK

ARILARIN KOVAN TERK SEBEBLERİ

Eylül ayı ve son baharda arıcıların yaşadığı en büyük temel aksaklıklardan birisininde arıların kovan terkleridir.Kovan terkleri son yıllarda dünya genelinde çok yaşanmaya başladı.Bu terkler sonucu,kovanı terk eden arıların büyük bir kısmı başka kovanlara girmekteler.Birkısmıda oğul çıkar gibi kovandan ayrılarak kaybolup gitmekte... Kovan terk sebeblerini şöyle sıralayabiliriz; 1-Kovandaki arıların yaz sonu ve sonbahar önü yeterince bal üretememesi;Aç kalma korkusunu hisseden arı strese girer.Aynı stresi bal hasadı sonundada yaşar.(Bundan dolayı hasaddan sonra şerbet veye kek verilmeli)Stres sonucu çözümsüzlük arıların kovanı terk etmelerine sebeb olur. 2-Son Bahar güvesi;Güve petekleri kapladığı zaman(Genelde zayıf arılar)yaşama şartları bozulan arılar kovanı terk eder.Buna güve sürgünüde denir. 3-Kovan kokusu;Genelde arı fazla kokuyu sevmez.Çünkü kokular duyu sistemlerini bozar.Kovan içinde algılama sistemi iyi çalışmaz.Kovana has,ana arı ve işçi arıların durumu norm

ORGANİK VARROA MÜCADELESİ TEKNİKLERİ..

BU YAZI SÜREKLİ GÜNCELLENİR.EN ALTDA GÜNCELLEME TARİHİNİ GÖRECEKSİNİZ. Değerli arıcılar,varova aslında güçlü değil.Arıcı zayıf olunca varova kovana zarar veriyor.Artık varovaya 2018 yılında ilaç kullanmıyoruz.Yarım şerbetliğimizi kovanda arıyı kovana dayadığımız 1.çerçeve yerine koyuyoruz.Baharda arıyı şerbetle beslerken şerbetlik en içte çıta yerinde olunca altına arı petek örüyor.Örülen peteğin gözleri erkek arıdır.Bu petek yumurtaları kapanınca falçata ile kesip toprağa gömüyoruz.Arı hızlabirkaç günde tekrar örüp yumurta atacaktır.Siz takip ediyorsunuz.2.kez kapanınca yine kesip toprağa gömüyoruz.Bu 2 kez petek ksip atma şi 1 ay içinde olursa 3.kez örülen peteğin erkek arı olup olmadığıa dikkat ediyoruz.3. kezde kapatırsa kesip toprağa gömüyoruz.Bundan sonra artık kovanın varovasına bakmıyoruz.Yarım şerbetliğin altına örülen peteklere hiç dokunmuyoruz.Bal olsada balınıda almıyoruz.Arıya bırakıyoruz.Bu uygulama 2018 yılı boyunca sizi varov